Şeyh Said, 97. yıl önce idam edildiği yerde anıldı!

Mustazaflar Cemiyeti Diyarbakır Åžubesi, Åžeyh Said Efendi ve 47 dava arkadaşının idam ediliÅŸinin 97’inci yıldönümü münasebetiyle Åžeyh Said Meydanı’nda bir basın açıklaması düzenledi.

Açıklamadan önce kısa bir konuÅŸma yapan Mustazaf-Der Genel BaÅŸkanı Avukat Mehmet Hüseyin Yılmaz, Åžeyh Said’in iadesi itibarının yapılması gerektiÄŸi çaÄŸrısını yineledi. Yılmaz, Åžeyh Said’in mezar yerinin açıklanması için yaptıkları müracaatın geçen bunca yıla raÄŸmen sonuçlanmadığını vurguladı.

KonuÅŸmasında Diyarbakır Valisi ve Kayyumu’nada uyarıda bulunan Yılmaz, Åžeyh Said Meydanı’nın isminin deÄŸiÅŸtirileceÄŸi yönünde duyumların alındığını belirterek böyle bir hataya düşülmemesi gerektiÄŸini ifade etti. Basın açıklamasında Åžeyh Said davasının unutulmadığı, yapılan anma programlarıyla gönüllerde yaÅŸatıldığı belirtilerek ders kitaplarında kıyama yönelik ithamların deÄŸiÅŸtirilmesi çaÄŸrısında bulunuldu. Açıklamada ayrıca baÅŸta Åžeyh Said Hazretleri olmak üzere Bediüzzaman Said-i Nursi gibi ÅŸahsiyetlerin kabir yerleri bir an evvel ortaya çıkarılması gerektiÄŸi belirtildi.

Basın açıklamasını cemiyet adına Ãœzeyir Yuva okudu. Tarihte yaÅŸanmış acı olayları unutmanın, zihinlerden ve yüreklerden silmenin imkânsız hale geldiÄŸini belirten Yuva, bu acı hadiselerin başında, Åžeyh Said Hazretleri ve dava arkadaÅŸlarının yaÅŸadıklarının geldiÄŸini söyledi.

Yuva, “Ãœmmetin dirliÄŸi, bir milletin istikbali için dünya hayatına dair birçok ÅŸeyden vazgeçen Åžeyh Said Efendi, tarihler 28 Haziran 1925’i gösterdiÄŸinde, çıkarıldığı idam sehpasında hakka yürüdü. O gün, bir deÄŸil, tam 47 daraÄŸacı kurulmuÅŸtu. Åžeyh Said’in yarenleri, onun davasına baÅŸ koymuÅŸ 47 aziz, ÅŸehadete kanat çırpmıştı. Evet, 1925’in Haziran sıcaklığı Müslümanlar için, çok daha kavurucu olmuÅŸtu. Hele de baÄŸrından çıktığı Müslüman Kürd milletinin yaÅŸadığı hüzün tarifsizdi. Çünkü Ä°slam ümmetinin büyük bir deÄŸeri katledilmiÅŸti. Ãœmmetin yetiÅŸtirdiÄŸi mümtaz ÅŸahsiyetlerden olan Åžeyh Said, Allah’a ve dinine adanmışlığın önemli bir simgesiydi.” dedi.

Åžeyh Said’in, ilmi ile amil bir âlim, aynı zamanda bir muhaddisti olduÄŸunu ifade eden Yuva, “Döneminin Kerbela’sını yaÅŸayan Åžeyh Said, ÅŸu kısacık zaman diliminde anlatılmaktan çok daha büyük bir hakikatti. “diye belirtti.

Åžeyh Said’in idam edilmeden önce, “Bu deÄŸersiz dallarda asılmama pervam yoktur. Muhakkak ki mücadelem, Allah ve dini içindir.” sözünü hatırlatan Yuva, “Åžark Ä°stiklal Mahkemesi tarafından Diyarbakır DaÄŸkapı Meydanında idam edilen Åžeyh Said Efendi’nin, ümmete verdiÄŸi son mesaj bu olmuÅŸtu. Boynuna urgan geçirilmeden önce ise mahkeme üyelerinden Saib ve Diyarbakır Valisi Mürsel’e dönerek ‘MahÅŸerde hesaplaÅŸacağız.’ demiÅŸ ve bâki hayata göçmüştü.” diye konuÅŸtu.

“ÅžEYH SAÄ°D VE BERABERÄ°NDEKÄ° AZÄ°ZLER, BÄ°RER YILDIZ GÄ°BÄ° MÃœSLÃœMAN MÄ°LLETLERE YOL GÖSTERMEYE DEVAM EDECEKLER”

Aradan gecen 97 yıla raÄŸmen ne Åžeyh Said’in ne yarenlerinin ve ne de davalarının unutulduÄŸunu vurgulayan Yuva, “1925’in mazlumları, aradan asırlar geçse de unutulmayacak, sonraki nesillere anlatılmaya, aktarılmaya devam edecektir. O gün, bu zulmü mazlumlara reva görenler, tarihin en karanlık sayfalarına mahkûm olurken, Åžeyh Said ve beraberindeki azizler, birer yıldız gibi Müslüman milletlere yol göstermeye, ışık saçmaya devam edeceklerdir.” ÅŸeklinde konuÅŸtu.

Yuva, “Bir milletin gönlünde taht kurmuÅŸ ender ÅŸahsiyetlerden olan Åžeyh Said Hazretleri, ÅŸehadetiyle kendinden sonrakilere de önemli bir mesaj vermiÅŸtir. O mesaj; zulme karşı durmanın, mazlumun yanında yer almanın, zayıfın hukukunu gözetmenin ne demek olduÄŸunu anlatmıştır.” diye belirtti.

Åžehid Åžeyh Said’in, mücadelesi ile hak ve hakikate adanmış bir dava adamının adı olduÄŸunu söyleyen Yuva, “Ve onun davası en iyilerin feda olduÄŸu davadır. Bu dava, hak ile batılın mücadelesini anlatır. Bir kez daha vurgulamak isteriz ki; aradan asırlar da geçse ÅŸehadete yol alan bu mücadele unutulmayacaktır. Çünkü Åžeyh Said Efendi, Ä°slam ve onun kutsallarına savaÅŸ açılmasına, mazlum bir milletin uÄŸradığı haksızlığa rıza göstermemiÅŸtir.” dedi.

“ÅžEYH SAÄ°D’Ä°N DAVASINA KARÅžI SÃœRDÃœRÃœLEN SAVAÅž HÂLÂ DEVAM ETMEKTEDÄ°R”

Yuva, “O, dönüştürülmek istenen bir toplumu kurtarmak için kendini feda etmiÅŸtir. VerdiÄŸi mücadele, Ä°slam’ın toplumdan soyutlanmasını engellemek içindir. Bugün yaÅŸanan toplumsal sorunlar, ahlaki erozyon, batılı kültürün hegemonyası onun verdiÄŸi mücadelede ne kadar haklı olduÄŸunu göstermektedir. Ä°slami toplumu ve hilafetin mirasını korumayı amaçlayan Åžeyh Said, hem emperyalistleri hem de onların yereldeki iÅŸbirlikçileri rahatsız etmiÅŸti. Aradan 97 yıl geçmesine raÄŸmen ona ve davasına karşı sürdürülen savaÅŸ hâlâ devam etmektedir.”

Tüm haksız isnatlara, iftiralara, algı operasyonlarına raÄŸmen Åžehid Åžeyh Said’in, halkın gözünde ve gönlünde müstesna bir yere sahip olduÄŸunu söyleyen Y, bu gerçek ortadayken yıllardır üzeri örtülen, görülmek istenmeyen bu zulümle artık yüzleÅŸme vaktinin geldiÄŸini vurguladı.

“HALKIMIZIN HAKLI TALEPLERÄ° DAHA FAZLA GÖRMEZDEN GELÄ°NMEMELÄ°”

Yuva, açıklamanın devamında ÅŸu çaÄŸrılarda bulundu: “Devlet, geçmiÅŸte neden olduÄŸu acı olaylar nedeniyle bu yüzleÅŸmeyi yapmak zorundadır. Körpe çocuklara, genç dimaÄŸlara ders kitaplarında hâlâ bir asi olarak tanıtılan Åžeyh Said’e yönelik haksız ithamlar son bulmalıdır. Yine bununlar beraber Müslüman halkımız, yıllardır Åžeyh Said Efendi’nin kabir yerinin ortaya çıkarılmasını istemektedir. Åžeyh Said’e karşı sürdürülen savaÅŸ bir an önce sonlandırılmalı, kabir yeri ortaya çıkarılmalıdır. Sadece Åžeyh Said deÄŸil, Bediüzzaman Said-i Nursi Hazretleri’nin de kabir yeri açığa çıkarılmalıdır. Halkımızın bu haklı talepleri daha fazla görmezden gelinmemelidir.”

Yuva, son olarak, “Bu münasebetle ÅŸehadetinin 97. yılında Åžeyh Said Hazretleri ve 46 dava arkadaşını bir kez daha rahmetle anıyoruz. Ruhlar ÅŸad, makamları âli, mekânları cennet-i âlâ olsun.” temennilerinde bulundu.

Kaynak: Ä°LKHA