enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
DOLAR
32,5258
EURO
34,9605
ALTIN
2.434,74
BIST
9.915,62
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Diyarbakır
Açık
33°C
Diyarbakır
33°C
Açık
Pazartesi Hafif Yağmurlu
28°C
Salı Hafif Yağmurlu
24°C
Çarşamba Yağmurlu
22°C
Perşembe Az Bulutlu
21°C
DİYARBAKIR HABERİ
Diyarbakır Tabip Odası Olağan Genel Kurulu’nda seçimleri Demokratik Hekimler Grubu listesi kazandı. 385 oyun kullanıldığı seçimlerde Demokratik Hekimler grubu yüzde 85 oy aldı. Demokratik hekimler grubu adlı listesi, Salı günü toplantı yaparak, yeni başkanı ve yönetim kurulu üyelerini belirleyecek. DİYARBAKIR GAZETE– Diyarbakır Tabip Odası’nın Dün ve bugün yapılan olağan kongresi...
28.04.2024
Amedspor’un Soma karşısındaki galibiyeti Diyarbakır sokaklarını hareketlendirdi. DİYARBAKIR GAZETE– Amedspor’un Soma karşısındaki galibiyeti Diyarbakır sokaklarını hareketlendirdi. Maçın bitimiyle birlikte araçlarla Cadde ve sokaklara çıkan Amedspor taraftarları şampiyonluk kutlamalarına başladı. Özellikle yeni yerleşim alanlarında araçları ile caddelere çıkan taraftarlar, ‘Şampiyon amedspor’ sloganları atarak, turlamaya başladı. Amedspor taraftarları, gece özel uçakla İzmir’den...
28.04.2024
Amedspor, Soma deplasmanından 3 puanla döndü, şampiyonluğa ‘Merhaba’ dedi. Matematiksel olarak şampiyonluk net olmasa dahi, Amedspor’un şampiyonluğu Soma’dan aldığı 3 puanla kesinleşti. Amedspor, puanını 80’e çıkardı. DİYARBAKIR GAZETE– Amedspor özel uçakla iddialı gittiği soma deplasmanında, ilk yarıda istediğini alamadı. İki takımında karşılıklı ataklarına rağmen gol çıkmadı. Karşılaşmanın ilk yarısı 0-0...
28.04.2024
Diyarbakır Tabip Odası Olağan Genel Kurulu yapıldı. İki adayın yarıştığı kongrede, bin 475 doktor oy kullanmak için sandığa gitti. Tabip Odası’nın yeni başkanı 17.00’dan sonra belli olacak. 2 dönem Tabip Odası Başkanı Dr. Elif Turan, üye hekimlerden seçimlere yoğun ilgi olduğunu ifade etti. DİYARBAKIR GAZETE- eski Başkanı Dr. Elif Turan’ın...
28.04.2024

Abakay, ‘Ulu Camii Kilise midir?’

Abakay, ‘Ulu Camii Kilise midir?’
REKLAM ALANI

Ulucami kilise midir, değil midir? soruları uzunca bir süreden beridir gündemde sıcaklığını koruyan önemli sorulardan biri. Diyarbakır’ın nedir yetiştirdiği sevdalısı araştırmacı, yazar Mehmet Ali Abakay, Ulucami ile ilgili geniş çaplı çalışmasını basın ile paylaştı. Abakay, seyyah olarak bilinen Nasır-ı Husrev’in Sefer-nâme isimli eserinde Ulucami ile ilgili açıklayıcı önemli detaylara değindiğine vurgu yaptı. İç Kale Kilisesine de dikkat çeken Abakay, bu tarz ikilem içinde kalan insanların, Müslümanlardan önce Hıristiyanların çoğunlukta olduğu kentte, her yapıya kilise demesini kolaylaştırdığını belirtiyor.

Diyarbakır’ın sembolleri arasında yer alan ve turistlerin vazgeçilmez uğrak yerlerinden olan tarihi Ulucami ile ilgili söylentiler dur durak bilmiyor. Kimileri ulucaminin bir kiliseden çevrildiğini, kimileri kenarında bir kilesinin olduğu rivayetlerinde bulunurken, Diyarbakır’ın nadir yetiştirdiği memleket sevdalısı araştırmacı, yazar Mehmet Ali Abakay, yaptığı çalışmaları paylaştı.

Abakay, gerek ulucami, gerekse de İç Kale kilisesine yer verdiği çalışmasını bizlerle paylaştı.  Abakay çalışmasında merak edilen konulara yer verdi.

‘ULUCAMİ CAMİ Mİ, KİLİSE Mİ?’

“Ulu Camiî Yapı Manzumesi’ni kilise –katedral olarak gören anlayış, şehrin Müslümanlarca alınmasından sonra daima bu tezi işlemiştir. İyi bir seyyah olan, aynı zamanda ehl-î tarîk, mezheb imamı olarak bilinen Nasır-ı Husrev’in Sefer-nâme isimli eserinde Ulu Camiî yakınında bulunan bir kiliseden bahsetmesi, Mesudiye Medresesi’ne gözleri çevirtmektedir. Üç katlı, iki yüz taş sütuna sahip yapının ancak yıkıldıktan sonra inşâsına izin veren Roma Yönetimi, yapının camiî olarak inşâsı için zorluk çıkartmazken, Mesudiye Medresesi için çeyrek asrı geçen bir zamanda ayak diretmesi, küçük bir yapı olan Medrese için akla Mar Toma Kilisesi’ni getirir. Ashab-ı Kehf’in merkezi olarak işaret ettiğimiz Diyarbakır’da bu Merkezî Yönetim Sarayı’nda yetenekli, asîl ve güçlü gençlerin komutan olarak yetiştirilmek istenişi ve kendisini “İlah” olarak kabul etmek isteyen Dakyanos’a karşı çıkışları bilinmektedir. Dakyanos Saltanatı sonrası yapının yıkıldığı göz önüne alınırsa, Saray’ın yerine yeni bir yapının inşâsı söz konusudur ve bir mabedin inşâsı bilinmektedir. Katedral-kilise denilen yapı’nın, daha önce değişik inançlara merkez oluşu bilinmektedir ve bu yapı topluluğu içinde Mesudiye Medresesi’ne girerken sol tarafta kalan, geniş ve yüksek alanda, medresenin diğer üç tarafında olduğu gibi bir inşâ görülmemektedir. Belki de bu kilisenin Ashab-ı Kehf’le ilişkisi ve görülen mucizeye saygıdır.”

‘SARNIÇ YAPISI 2011’DE ORTAYA ÇIKMIŞ’

“Çok defa belirttiğimiz Ulu Camiî altındaki mahzenlerin en büyüğü, Mesudiye Medresesi altında olanıdır. Burada bulunan bu mahzen, sarnıç yapısı, 2011’de yapılan çalışmalarda ortaya çıkartılmıştır. Zaten Osmanlılar Dönemi’nde Şadırvan ile Hanefî Bölümü arasındaki avlu altında bir kar depolama alanının bulunduğu, yaz aylarında buradan alınan buzlaşmış karın, yoksul insanların soğuk su ihtiyacının karşılanması için ücretsiz dağıtılması bilinmektedir. Bunun da Padişah Fermanı ile tescil edildiği, Hanefî Bölümü’nde Şadırvan’a bakan yönde kitabenin varlığı doğrulamaktadır. Bu sebeple, Melikşah’ın inşâ ettirdiği ve ardıllarının şekillendirdiği yapı, önceki yapıdan farklıdır. Altta bulunan yapının üzerine inşâ edildiği bilinen yeni yapı için katedral-kilise yaklaşımı, Evliya Çelebî kaynak gösterilerek minarenin “Çan Kulesi” olduğu ifadesi, Şam’daki “Emevîye Camii” modeli örnek alınarak yapı inşâ edildiği için, akla gelen katedral-kilise mührü, belirttiğimiz doğruluğu gölge altında kalın bir sis tabakasıyla örtmektedir. Yanlış bilinen doğrular (!) sebebiyle, belirttiğimiz birçok husus araştırma yaptığını iddia edenler tarafından bile bazen kabul edilmemektedir.”

‘İÇ KALE KİLİSESİ’

“Bu tarz ikilem içinde kalan insanın, Müslümanlardan önce Hıristiyanların çoğunlukta olduğu kentte, her yapıya kilise demesini kolaylaştırmaktadır. İç Kale’de Saint George olarak isimlendirilen yapının, Roma Dönemi’nde M. S. 200’de yapıldığı kabul görmekte iken, aynı isimle anılması dikkat çekicidir. Önceleri “Nasturî Kilisesi” denilip, sonradan Nasturî Mezhebi’nin Diyarbakır’da tarihin hiçbir döneminde ağırlığının bulunmadığı ortaya çıkınca, Saint George’ye dönüşen yapı, İç Kale’de mevcudiyeti bilinen esas şehir yönetim merkezi’nin dikkate alınmadığını göstermektedir. Bizim bu alanda yayınlanmış makalelerimizde bu iki yapının Fis Kayası’na yönelen kısmında yapının devamına dair bölümler olduğunu belirtmemiz, ancak kazıların yapılmasından sonra doğruluk kazanmıştır. Burası, şehir en eski yönetim merkezidir. Kuşatmalar göz önünde bulundurularak ve değişik zamanlarda tehlikeli bir hal alan savaşlarda can güvenliği göz önünde bulundurulacak olmalı ki Yığma Tepe’de Artukluların bir saray yapma fikri doğmuştur. Belki de mevcut yapının üzerinde saray inşa edilmiştir. Bu sarayın varlığı kaynaklarda yer almasına rağmen, yıkılmasından sonra bilinmezlik söz konusudur. Ancak bir su deposunun inşâ edilme davranışı ile kazılar yapılmış, bu saray ortaya çıkartılmıştır. Biz, bu yapının Roma Dönemi olduğunu, kaynaklara dayanarak belirtiyoruz, Karacadağ Mecmuası’nda konu hakkında iki makale yayınlayan Süleyman Savcı, Artukluların hamam olarak kullandıkları, günümüzde tavanı çökmüş yapıdan detaylı biçimde bahseder. Bu iki yapının işlemeleri ve bulundukları konum dar bir alanda olduğu için, ibadethaneye çevrilmesi de garipsenir. Çünkü zor zamanlarda, kuşatmalarda hükümet erkine sahip olanlar, İç Kale’ye çekilir. İç Kale’ye savunma amaçlı çekilenlerin sayısı, erzak depoları, askerlerin sayısı, hükümdar ailesi ve diğer yöneticilerin mevcudu, halk için İç Kale, oldukça sınırlı sayıda bir topluluğu içine almaktadır. Bu dar saha içinde oldukça yer kaplayan yapı topluluğunu ne kilise olarak adlandırabiliriz ne de camii olarak kullanımından söz edebiliriz.” (Ahmet BEŞENK’in Haberi)

REKLAM ALANI
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

Vbet para çekme