enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
DOLAR
38,7612
EURO
43,6459
ALTIN
4.147,59
BIST
9.390,51
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Parçalı Bulutlu
19°C
İstanbul
19°C
Parçalı Bulutlu
Pazar Parçalı Bulutlu
21°C
Pazartesi Çok Bulutlu
17°C
Salı Parçalı Bulutlu
19°C
Çarşamba Az Bulutlu
21°C

O günleri anlatırken ağladı!

O günleri anlatırken ağladı!

TBMM Diyarbakır Cezaevini İnceleme Alt Komisyonu BaÅŸkanı ve AK Parti Mardin Milletvekili Orhan MiroÄŸlu, kendisinin de bir dönem kaldığı Diyarbakır Cezaevi’nde yaÅŸadıklarını gözyaÅŸları içinde anlatarak, “Her katta 10 hücre vardı ve 4 kattan oluÅŸuyordu. Birinci katın birinci hücresi tamamen lağımla doldurulmuÅŸtu. Gelen herkes istisnasız o lağımın içerisine sokuldu. Ona da ‘banyo’ diyorlardı.” dedi.

İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu bünyesinde kurulan ”12 Eylül Askeri Darbesinden Sonra OluÅŸturulan Diyarbakır 5 No’lu Cezaevi İnceleme Alt Komisyonu” TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu BaÅŸkanı ve İstanbul Milletvekili Mustafa YeneroÄŸlu, baÅŸkanlığında toplandı. YeneroÄŸlu, bugünün önemli bir gün olduÄŸunu ve Alt Komisyon BaÅŸkanı MiroÄŸlu’nun Diyarbakır Cezaevi’nde yaÅŸadıklarını komisyona aktaracağını söyledi.

HÜZÜNLÜ VE TARİHİ BİR AN

MiroÄŸlu, kendisinin de bir dönem kaldığı Diyarbakır Cezaevi’nde yaÅŸadıklarını hüzünlü ve tarihi bir an olarak nitelendirerek, “İçinden saÄŸ çıkacağınız belli olmayan bir cezaevinden saÄŸ kurtuluyorsunuz ve birçok arkadaşınıza ait ölüm hatıralarıyla birlikte oradan ayrılıyorsunuz. Yıllar sonra TBMM’ye kendi ilinizin milletvekili olarak gelip, burada da bir zamanlar size büyük bir acı, trajedi yaÅŸatmış cezaeviyle ilgili komisyonun baÅŸkanı oluyorsunuz. Zevkle ve isteyerek yürüttüğümüz bir çalışma oldu.” diye konuÅŸtu.

DİYARBAKIR CEZAEVİ TUTUKLULAR İÇİN GERÇEK BİR AZAPTI

1981 yılının Ocak ayında gözaltına alındıktan sonra Diyarbakır’da KurtoÄŸlu “toplama, iÅŸkence merkezinde” tutulduÄŸunu, burada kaldığı üç aylık süre içerisinde gözlerinin tamamen baÄŸlı olduÄŸunu anlatan MiroÄŸlu, o göz baÄŸlarının kesmesinden dolayı oluÅŸan yaraların izinin halen yüzünde olduÄŸunu belirterek, bu izleri gösterdi. Bu merkezden Diyarbakır Cezaevi’ne gitmenin tutuklular için gerçek bir azap olduÄŸunu aktaran MiroÄŸlu, “KurtoÄŸlu’nda benim gibi tutuklanıp tutuklanmamayı bekleyen insanlar vardı. Bu insanlar, her sabah bir dehÅŸeti yaÅŸarlardı. Gardiyan o gün Diyarbakır Cezaevi’ne tutuklanıp gidecek olanların listesini okurdu. O listede isminizin olup olmamasını büyük bir heyecanla beklerdiniz. Hiç deÄŸilse bir gün geç gitmek bile büyük bir fayda sayılırdı.” ifadesini kullandı. Bir gün bir listenin geldiÄŸini ve adının bulunduÄŸunu dile getiren MiroÄŸlu, Diyarbakır Cezaevi’ne ilk girdiÄŸinde çok uzun bir koridora alındıklarını ve gözlerindeki bantların çıkarıldığını söyledi.

“DİŞ MACUNUNU YEDİRDİLER”

MiroÄŸlu, o günleri şöyle anlattı: “Her katta 10 hücre vardı ve 4 kattan oluÅŸuyordu. Birinci katın birinci hücresi tamamen lağımla doldurulmuÅŸtu. Gelen herkes istisnasız o lağımın içerisine sokuldu. Ona da ‘banyo’ diyorlardı. Yüzbaşı Esat Oktay Yıldıran’ın geldiÄŸini gördük. Herkes çıplak soyuldu. Köpekler saldırıya hazır bekliyorlar, zor tutuyorlar. Böyle bir tabloda Yüzbaşı Yıldıran, tek tek omuzlarımıza dokunarak tekmil istiyordu. Bunu yüksek sesle söylemezseniz defalarca tekrarlardınız. Yüzbaşı, komut aldıktan sonra içeriye 40-50 kiÅŸilik gardiyan grubu girdi ve hepsinin elinde özel yapılmış sopalar vardı. Çıplak olan insanlara saldırmaya baÅŸladılar. Bir arkadaşımıza çantasından çıkan diÅŸ macununu yedirdiler. Yüzbaşı Esat, ‘bunlara banyo yaptırın’ dedikten sonra bizi oraya soktular. Bu iÅŸkence süre olarak yaklaşık 4-5 saat sürdü. Kaçışıyorduk. Koridorun içerisinde feryat figan kaçıyorsunuz ama bir biçimde sizi buluyorlar ve iÅŸkence yapıyorlar. Yorulmalarının ardından bitti.”

20-25 KİŞİ SIRT SIRTA KONULDU

Ardından 1-2 kiÅŸilik kapasiteye sahip hücrelere 20-25 kiÅŸinin sırt sırta konulduÄŸunu ifade eden MiroÄŸlu, vücutları mosmor olduÄŸu için birbirlerine dokunamadıklarını, yemek vermek için gelen gardiyanların kapıyı açar açmaz “balık istifi” gibi hepsinin betona döküldüğünü söyledi. Hücrelerde 2-3 ay tutulduktan sonra koÄŸuÅŸlara dağıtıldıklarını ve kendisinin yedinci koÄŸuÅŸa geçtiÄŸini aktaran MiroÄŸlu, bir örgütle herkesin özdeÅŸleÅŸtirildiÄŸini, hangi gruptan olursan ol “Hayır hepiniz PKK’lısınız” denildiÄŸini vurguladı.

GÖZYAŞLARINI TUTAMADI

Orhan MiroÄŸlu, hastaneye götürüldükten sonra bazı mahkumların ölüm haberini aldıklarını belirterek, Diyarbakır Cezaevi’nde veremin çok yaygın bir hastalık olduÄŸunu ve ölüm aÅŸamasına gelinceye kadar tedavi edilmediÄŸini vurguladı. MiroÄŸlu, cezaevine genç yaÅŸta giren ve Åžanlıurfalı olduÄŸunu belirttiÄŸi Ramazan Ülek’in vereme yakalanarak hayatını kaybetmesini anlatırken gözyaÅŸlarını tutamadı. Komisyon salonunda duygulu anlar yaÅŸanırken MiroÄŸlu, “15-16 yaÅŸlarındaydı. Hastaneye kaldırdılar ve bir gün sonra da gardiyan geldi ve eÅŸyalarını istedi. EÅŸyalarını istemesi demek öldüğünün iÅŸaretiydi.” dedi.

1982 KIŞI DEHŞET BİR KIŞTI

Diyarbakır’da 1982 kışının dehÅŸet bir kış olduÄŸunu ve çok kar yaÄŸdığını anlatan MiroÄŸlu, o kış hiç havalandırmaya çıkmadıklarını, bahar ayıyla birlikte havalandırmaya çıkarıldıklarını ve verilen balyozla buzların kırdırıldığını dile getirdi. Kırılan buzların cam parçası gibi olduÄŸunu vurgulayan MiroÄŸlu, “Bir cam tarlası gibi oldu. Sonra ‘soyunun’ dediler. Herkes soyunduktan sonra yerde süründürdüler. O anda tabii ki feryatlar yükseldi gökyüzüne. Her tarafınızı buz parçaları resmen kesmeye baÅŸladı. İçeriye girdiÄŸimizde herkes iki büklüm olmuÅŸtu.” deÄŸerlendirmesinde bulundu.

“ANNEM BENİ İLK GÖRDÜĞÜNDE TANIYAMADI”

Babasının Diyarbakır Cezaevi’nde her zaman ziyaretine gelebildiÄŸini, annesinin yaÅŸlı olduÄŸu için çok gelemediÄŸini ve ilk gördüğünde ise kendisini tanıyamadığını ifade eden MiroÄŸlu, gözyaÅŸları içerisinde o anları şöyle anlattı: “Annem hem Kürtçe hem de Arapça bilirdi ama Türkçe konuÅŸamazdı. Ben cezaevine girmeden önce 26-27 yaşındaydım. Hiçbir saÄŸlık sorunum yoktu ve gayet iyi görünüyordum. Hem 3 ay KurtoÄŸlu’ndaki iÅŸkenceler, açlık ve akabinde Diyarbakır Cezaevi’nde yaÅŸadıklarımız kilolarımızın yarısını alıp götürmüştü. Galiba, 38-40 kilo civarındaydım. Annem, babamla birlikte görüş kabinine girdi. Görüşler çok kısa sürüyordu. Bana baktı ve beni tanıyamadı. Babama önce Kürtçe sordu, gardiyan müdahale ederek, ‘Kürtçe yasak’ dedi. Sonra Arapça, ‘bu Orhan mı?” dedi. Babam, Arapça ‘Evet Behiye odur’ dedi. Gardiyan yine müdahale etti ama annem görüş kabinin içinde ayakta duramadı yıkıldı.”

“İKİ SENE BEDENİMİZE SU DEÄžMEDİ”

Görüş günlerinin bir eziyet olarak geçtiÄŸini dile getiren MiroÄŸlu, görüşe dayakla gidip geldiklerini belirtti. MiroÄŸlu, “İki sene hiçbir ÅŸekilde bedenlerimize bir su falan deÄŸmedi. 1983’te ancak bir gün bizi banyoya götürdüler. Banyoda da çok kısa bir süre kış ayı olmasına raÄŸmen buz gibi bir suyu hortumla hepimizin üzerine tuttular.” dedi. İşkencelerin sona ermesini saÄŸlamak amacıyla yapılan direniÅŸleri anlatan MiroÄŸlu, bunun ardından iÅŸkencenin dozunda biraz azalma olduÄŸunu da sözlerine ekledi. MiroÄŸlu, Diyarbakır Cezaevi’yle Türkiye olarak yüzleÅŸebilseydik belki bu ülkenin siyasi tarihinde azda olsa farklı ÅŸeylerle karşılaÅŸabilirdik. Bu çalışmayla komisyonumuz bence tarihe bir kayıt düşmüş oldu.” ifadelerini kullandı. MiroÄŸlu, komisyon çalışmaları kapsamında Anadolu Ajansının da katkılarıyla o döneme iliÅŸkin medya taraması yapıldığını ve bunun sonuçlarının raporlaÅŸtırıldığını söyledi. Orhan MiroÄŸlu, konuÅŸmasının ardından toplantıya katılan milletvekillerinin sorularını yanıtladı. (Alper Atalay-AA)

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

medyum fermanmedyum simonmedyum kalendermedyumlar
HacklinkHair Transplant istanbul
da pa kontrolü
marsbahis giriÅŸ
Vozol Puff
iqos terea
instagram takipçi
takipçi
antalya escort
ankara escort
bursa escort
izmit escort
viagra
kavbet
bahçelievler nakliyat
istanbul evden eve nakliyat
istanbul bahçelievler evden eve nakliyat
hair transplant
istanbul anlık haberler
extrabet
extrabet güncel
deneme bonusu
deneme bonusu veren siteler
deneme bonusu veren siteler
bonus veren siteler
grandpashabet güncel giriş
grandpashabet
grandpashabet
grandpashabet
grandpashabet
https://tipobet.bet/
deneme bonusu veren siteler
casibom
casibom giriÅŸ
casibom
casibom giriÅŸ
gamdom giriÅŸ
sightcare
betwoon
betturkey giriÅŸ
gamdom
romabet
romabet
romabet
holiganbet
fixbetfixbet g�ncel giri?jojobetjojobetjojobetfixbetcasibom giri?casibom giri?casibom giri?casibom giri?casibom giri?casibom giri?ravenbahiscasibom giri?casibom giri?casibombetebetpusulabett�mbetcasibom g�ncel giri?matbetperabet