Saadet Partisi Diyarbakır İl Başkanı Abdurrahman Ergin, Konya’da katledilen Dedeoğulları ailesine başsağlığı diledi, “İnsan öldürmenin, bir aileyi yok etmenin bu kadar kolay, bu kadar göstere, göstere olması hepimizi kaygılandırmaktadır” dedi.
Yazılı açıklamada: “Her ne kadar olayın husumet ve adli bir vaka olduğuna dair açıklamalar yapılsa da daha önce İzmir’de, Konya’da, Ankara’da, Afyon’da yaşanılan saldırıların ardından böyle bir saldırının gerçekleşmesine, aile fertlerinin önceki açıklamalarına ve katliam sonrası akrabalarının ve avukatlarının beyanına göre olayın kamuoyunda ırkçı bir saldırı olarak algılanmasını da düşündürmüştür. Yargılamada olayın bu yönü de ayrıca araştırılmalıdır” diyen Saadet Partisi Diyarbakır İl Başkanı Abdurrahman Ergin, sözlerini şöyle sürdürdü:
İHMALLERİN TÜMÜ GÖZDEN GEÇİRİLMELİ
“İktidar bileşenlerinin kendi seçmen kitlelerini konsolide etmek için siyasi hayata hakim kılmaya çalıştığı üslup, maalesef ayrımcılığa, şiddete, kin ve nefrete, telafisi olmayan olaylara yol açmaktadır. 12 Mayıs’taki saldırının ardından tutuklanan kişilerin serbest bırakılması, Dedeoğlu ailesi için herhangi bir koruma tedbirinin alınmaması ciddi bir güvenlik ihmalinin olduğunu göstermektedir. Bu sürece kadar yaşanılan hadiseler karşısında mülki idarenin ve kolluk kuvvetlerinin ihmallerinden yargı zafiyetine kadar, olay tüm yönleriyle açığa çıkarılmalıdır. Saadet Partisi Diyarbakır İl Yönetimi olarak bu katliamı kınıyoruz.”
KİN VE NEFRET DİLİNDEN UZAKLAŞILMALI
Ergin, açıklamanın devamında şu sözlere yer verdi; “Sebebi ne olursa olsun tüm halkımızı bu tip saldırılar, şiddet olayları ve linç kültürü karşısında, yaşam hakkından ve hukuktan yana tek ses olmaya davet ediyoruz. İktidar bileşenlerine, kin ve nefret dilinden, ötekileştiren, kutuplaştıran, kamplaştıran tutumlarından vazgeçmesi, muhalif olmakla yasadışı olmak arasındaki farkı görmesi, çağrısında bulunuyoruz.
YAŞANANLAR KARANLIĞA ÇAĞRI
Faillerin cezalandırılmasını, ihmali olan kamu görevlileri hakkında idari ve adli soruşturma sürecinin başlatılmasını istiyoruz. Yumruklanan siyasetçilerden darp edilen gazetecilere, Deniz Poyraz cinayetinden Dedeoğulları Ailesine yönelik katliama kadar, artarak devam eden şiddet olaylarının karanlığa bir çağrı olduğunu düşünüyoruz. Hep birlikte hem bu ülkede hem de tüm dünyada farklı kimliklerin ve kültürlerin bir arada yaşamasının iyilikleri, güzellikleri çoğaltacağına inanıyoruz.”
