Diyarbakır’da “Şeyh-Hoca” olarak tanıtıp fal bakarak, muska yapıyordu. Kadınların sözde kısmetini ve talihini açıyor, bunun yolunun da kendisiyle cinsel birliktelikten geçtiği yalananını söylüyordu. Tecavüz ettiği Zozan T. adlı kadın tarafından tüfekle vurularak öldürülen Yusuf Evran cinayetiyle ilgili soruşturma tamamlandı.
DİYARBAKIR GAZETE- Diyarbakır’ın Ergani İlçesinde kadınların kısmetini açtığını iddia ederek onları cinlerle korkutup cinsel birlikteliğe zorlayan, kurbanlarından Zozan T. tarafından tüfekle evinin tuvaletinde öldürülen Yusuf Evran cinayetiyle ilgili Diyarbakır Başsavcılığı’nca yürütülen soruşturma tamamlandı.
İddianamede, Evran’ın cesedinin bulunmadan 4 gün önce öldürüldüğü, telefonunun alındığı, olay yerinin temizlenmeye çalışıldığı, elbiselerinin ıslak olduğu, evindeki incelemede meni, sperm örneklerine rastlanılması üzerine olayın namus cinayeti olabileceği değerlendirildi. Evde ayrıca bir kadına ait genotip tespit edilen sigara izmariti ile bir yüz maskesi bulununca soruşturma genişletildi.
İZMARİTTEKİ GENOTİP VE HTS KAYITLARIYLA BULUNDU
Olay günü ve öncesinde Zozan T. adlı kadın ile babası Zülküf T’nin sahte hoca Yusuf Evran ile sıklıkla görüştüklerinin HTS kayıtlarıyla belirlendiği, olay günü baz istasyonu verilerine göre Yusuf Evran ile Zozan T.’nin kullandığı telefonların cinayetin işlendiği evden sinyal aldığı belirlenince genç kadın ile babası gözaltına alındı. Sigara izmaritindeki tükürük örneği ve genotipin de Zozan T.’ye ait olduğu belirlendi. İddianamede baba ve kızı için cinayetin haksız tahrikle işlendiği belirtilip her ikisine de tahrik indirimi uygulanması istendi.
“MUSKA YAPIYORDU KERAMET SAHİBİ OLDUĞUNA İNANDIK”
Ağır Ceza Mahkemesi’nde hâkim karşısına çıkan genç kadın, dini duyguları istismar eden sahte Şeyh’le ilgili şok itiraflarda bulundu.
Zozan T. şöyle konuştu:
-Annemi kaybedince psikolojim bozuldu. Ağabeyimin açtığı mantıcı dükkânında çalışırken Münevver adında bir kadın Yusuf Evran diye biri olduğunu, psikolojik bunalımda olduğum için onun dini sohbetlerine katılırsam manevi yönden bana iyi geleceğini söyleyip bizi tanıştırdı.
-Arabistan’daki din âlimlerinden eğitim gördüğünü söyleyip fal bakıp, muska ve bitkisel ilaçlar hazırlıyordu. Geçmişimle ilgili bazı konuları bilince kendisine inandım. Babam da rahatsızdı, onun için ilaç hazırlamasını söyledim.
-Babama ilaç getirince babamın da geçmişiyle ilgili konuşup dini sohbetler yaptı ve Kuran okudu. Babamla onun karamet sahibi olduğuna inandık. 4 yıl boyunca evimize gidip geldi.
“ÜÇ HARFLİLER MUSALLAT OLMUŞ İLİŞKİYE GİRMEMİZ LAZIM”
Yusuf Evran’ın kendisine “Sana bir şey söylemem gerekiyor ama korkma ben senin adına Yıldızname kitabına baktım. Üç harfliler sana musallat olmuş ve senin rahmine yerleşmiş. Bunu çıkarmam için 3 defa önden, 3 defa arkadan seninle ilişkiye girmem lazım” dediğini söyleyen Zozan T. şu ifadeleri kullandı:
-Kabul etmedim, karşı çıkınca bana ‘Bu gece ruhlar aleminde senin yanına geleceğim. Cinler senin yanına gelecek korkma’ dedi. Küçük kâğıt parçası verip uyurken yastığımın altına koymamı istedi ama ben koymadım.
-O gece uyumak ve uyumamak arasında kaldım. Sonra kendisini çırılçıplak yatağımın üstünde gördüm. Sabah uyandığımda vücudumda bir şey yoktu. O korku ve panik ile başımın üzerinde bulunan Kuran’ı alıp uyudum.
-Beni sürekli cinleriyle korkutmaya başladı. Psikolojim zaten bozuktu, iyice bozdu. Cinlerin bana musallat olduğuna inandırmak için beni Hani İlçesinde yaşlı bir hocanın yanına götürdü. Yaşlı adam 3 harflilerin bana musallat olduğunu, Yusuf’un her dediğini yapmamı istedi.
-Yusuf, ‘Bu cinleri senden almazsam baban ölecek, kardeşin mide kanseri olup ölecek. 3 harflileri rahminden çıkarmam için 3 defa önden, 3 defa arkadan ilişkiye girmemiz gerekiyor.
-Nikâhım seninle göklerde kıyıldı, sen benim helalim ve kaderimsin’ diyerek psikolojik baskı uyguluyordu.
-Bana türbanlı kadınların cinsel içerikli videolarını gösterip onlar gibi yapmamı istiyordu. ‘Onlar yapınca günah değil de sen yapınca mı günah?’ diyordu. Ben her seferinde karşı çıkıyordum.
“ALLAH’IN HÜKMÜNE KARŞI GELDİĞİN İÇİN CEZALANDIRILDIN”
-Bana ‘Şimdi babanı uyutacağım ve yanına geleceğim’ dedi. Mutfağa gelip beni kendine doğru çekip boynumdan öpüp göğüslerimi elleyince kaçtım. Odaya gittiğimde babamın uyuduğunu gördüm.
-Babam uyanınca bana bir şey yapamadı. O süre içinde sürekli beni cinlerle tehdit edip korkutuyordu. Babam Covid’e yakalandığı için hastaneye yatışı yapılınca bu kez ‘Sen Allah’ın hükmüne karşı geldiğin için Allah seni cezalandırıyor, cinlerini almazsam baban ölecek, kardeşin ölecek’ diyordu.
-‘Benden zina yapmamı istiyorsun, günah işlemeyeceğim’ dediğimde, cinsel ilişkiyi muta nikâhı altında teklif ediyordu.
-İlk tecavüzü öldürülmeden iki ay önce yaptı. Babamla kahvaltı ederken babam kalbinin ağrıdığını biraz hava almak istediğini söyledi.
-Yusuf beni arayıp ‘Baban bugün ölecek. Sana 2 saat veriyorum, ya o cinleri aldır, ya da baban ölüyor. Sana okuyup üfleyeceğim, sırf baban ve kardeşin yaşasın, elimi üzerinizden çekersem telef olursunuz’ dedi. Bana ve aileme zarar verecek tipteydi. Tehdit ve baskıyla beni annesinin evine götürdü.
CİNSEL ORGANINI YIKARKEN ÖLDÜRDÜM
Sahte hocanın evde kurana el basıp kendisine zarar vermeyeceği üzerine yemin ettiğini, buna rağmen tecavüze uğradığını belirten Zozan T., şu ifadeleri kullandı:
-Sadece cinleri çıkarmak için okuyacağını söyledi. Ben inandım, evde bir şeyler okuyup üfledikten sonra eliyle ağzımı kapatıp üzerime çullandı, bağırdım. Gözleri tırnaklarımın arasında kaldı, boğuştuk, bu sırada cinsel organı içime girmişti.
-Numarasını engellememe ve kendi numaramı değiştirmeme rağmen sürekli bana ulaşıyordu. Sürekli karşıma çıkıp cinlerle psikolojimi bozuyordu. Beni ikinci kez arayıp iş bulduğunu söyleyip bu bahaneyle evimize gelip tekrar bana saldırınca ben de kurtulamayacağımı anlayıp ‘Burada olmaz’ dedim. Beni annesinin evine götürdü. Burada bana tecavüz etmek istedi ben yine korkup bağırınca olmadı, yine yapacağız dedi.
-Arkası dönük cinsel organını yıkadığı sırada benim elbiselerimi giyineceğimi düşündü. Evdeki tüfekle ateş açtım, bana doğru gelmeye çalışınca düştü. Gözleri açıktı ben yaşıyor sandım ve üzerine kovayla su döktüm. Kolunu kaldırınca öldüğünü anladım.
-Tüfeği hırkama sarıp çöpe atarak kaçtım. Midem bulanıp kustum, hastalanınca babam durumdan şüphelendi. Babama durumu anlattım ancak o tecavüze uğradığımı bilmediği için ‘Keşke vurmasaydın’.
“EVLİYA OLDUĞUNU DÜŞÜNMÜŞTÜK”
Kızını cinayete azmettirmekle suçlanan baba Zülküf T. İse, akciğer rahatsızlığı yaşadığı için Yusuf Evran’ın kendisine bitkisel ilaçlar hazırlayıp Suudi Arabistan’daki dini hocalardan ders aldığını kendilerine anlattığını belirterek, “Kimsesiz olduğunu söylediği için biz de gece gündüz kendisine yemek veriyorduk. Kuran okuyup namaz kılan biriydi. Kendisine güveniyorduk. Kızım ve ikizinin ölü olarak dünyaya geldiklerini söyleyince evliya olduğunu düşündük. Kızımın psikolojisi çok bozuldu. Tecavüze uğradığını anlayınca gözlerim karardı. Bana cinayetten sonra söyledi, haberim olsaydı engel olurdum, suçsuzum” dedi.
Mahkeme babanın tahliyesine karar verirken, genç kadının ise tutukluluk halinin devamına karar verip duruşmayı adli tatil sonrasına erteledi.
Kaynak: Sözcü Gazetesi
