Diyarbakır’ın Sur ilçesindeki terör operasyonları sırasında, 2 Åžubat 2016 günü, olay yerinden 2 kilometre uzaklıkta bulunan Dicle Ãœniversitesi kampusunda yürürken, vücuduna isabet eden bir mermi ile ağır yaralanan Şükrü Tarcan (48) ve ailesi, idare aleyhine 100 bin liralık tazminat davası açtı. Diyarbakır 1’inci Ä°dare Mahkemesi, İçiÅŸleri Bakanlığı’nın, yüzde 46 engelli kalan ve malulen emekli olan Tarcan ve ailesine 45 bin lira tazminat ödemesine karar verdi.
Dicle Ãœniversitesi Taşıma ve Ä°ÅŸletme Åžube Müdürlüğü’nde çalışan Şükrü Tarcan, Sur ilçesindeki terör operasyonları sırasında, 2 Åžubat 2016 günü, kampüste yürürken, nereden geldiÄŸi belirlenemeyen bir kurÅŸunla ağır yaralandı. Defalarca ameliyat edilen Tercan, 6 aylık tedavi sonucunda da eski saÄŸlığına kavuÅŸamadı. Tedavinin ardından yürümekte ve günlük yaÅŸamını sürdürmekte zorlanan Şükrü Tarcan, Selahaddin Eyyübi Devlet Hastanesi’nin verdiÄŸi rapora göre, yüzde 46 engelli kaldığı belirlenerek, malulen emekli oldu. Cumhuriyet BaÅŸsavcılığı’nın olayla ilgili baÅŸlattığı soruÅŸturma, Tarcan’ı yaralayanlar belirlenemediÄŸi için ‘faili meçhul’ statüsünde devam ederken, kimliÄŸi tespit edilmeyen olayın failleri hakkında daimi arama kararı verildi.
TAZMİNAT İSTEMİ REDDEDİLİNCE DAVA AÇILDI
Yaralanma olayının ardından Şükrü Tarcan ve ailesi, avukat Aydın Özdemir aracılığıyla İçiÅŸleri Bakanlığı’ndan 100 bin lira manevi tazminat talep etti. Bakanlığın tazminat talebini kabul etmemesi üzerine avukat Özdemir, Diyarbakır 1’inci Ä°dare Mahkemesi’ne baÅŸvurarak, kararın kaldırılmasını ve müvekkiline 100 bin lira manevi tazminat ödenmesini istedi. Dilekçesinde yaralanma olayında müvekkilinin bir kusuru olmadığını belirten Özdemir, Tarcan’ın yaÅŸadığı bölgedeki terör faaliyetleri ve bu kapsamda gerçekleÅŸtirilen mücadele çerçevesinde meydana gelen çatışmalardan seken bir kurÅŸun nedeniyle yaralandığını, defalarca ameliyat geçirdiÄŸini ve manevi yönden zararlarının karşılanmasının anayasal hak olduÄŸunu belirtti. İçiÅŸleri Bakanlığı’ndan mahkemeye gönderilen savunmada ise yaralama olayının Sur ilçesinde gerçekleÅŸtirilen terör faaliyetlerinden kaynaklandığına dair bir tespitin bulunmadığı, yaralamanın sebebinin ve failinin belirlenebilmesi için ceza dosyasının sonucunun beklenilmesi gerektiÄŸi, istenen tazminat miktarının sebepsiz zenginleÅŸmeye neden olacak düzeyde olduÄŸu belirtilerek, davanın reddedilmesi talep edildi.
45 BÄ°N LÄ°RA TAZMÄ°NAT KARARI
Diyarbakır 1’inci Ä°dare Mahkemesi, yaralanan Şükrü Tarcan ve ailesinin taleplerini haklı bularak, İçiÅŸleri Bakanlığı’nın aileye 45 bin lira manevi tazminat ödemesine karar verdi. Kararın gerekçesinde, Anayasa’ya göre, idarenin kendi eylem ve iÅŸlemlerinden doÄŸan zararı ödemekle yükümlü olduÄŸunu belirten mahkeme, idarenin hukuki sorumluluÄŸundan söz edebilmek için zararla idari faaliyet arasında illiyet bağı bulunması gerektiÄŸini kaydetti. Ä°dari faaliyetin, zararın gerçek nedenini oluÅŸturması gerektiÄŸi ifade edilen kararda, şöyle denildi: “Bilimsel ve yargısal içtihatlarla geliÅŸtirilen sosyal risk ilkesi ile toplumun içinde bulunduÄŸu koÅŸullardan kaynaklanan, idarenin faaliyet alanında meydana gelmekle, yürütülen kamu hizmetlerinin doÄŸrudan sonucu olmayan, toplumsal nitelikli riskin gerçekleÅŸmesi sonucu oluÅŸan, salt toplumun bireyi olunması nedeniyle uÄŸranılan özel ve olaÄŸan dışı zararların da topluma pay edilerek giderilmesi amaçlanmıştır. Toplumsal eylemler nedeniyle zarara uÄŸrayan ve bu eylemlere katılmamış olan kiÅŸiler, kendi kusur ve eylemleri sonucu deÄŸil, toplumun içinde bulunduÄŸu sosyal kargaÅŸadan zarar görmektedirler. Zararlarının nedeni toplumun bireyleri olmalıdır. Ortaya çıkan zararların olaÄŸan dışı nitelikleri dikkate alınarak nedensellik bağı aranmadan sosyal risk ilkesine göre tanzimi gerekir.”
TERÖR BÖLGESİNDE YAŞAMANIN GETİRDİĞİ RİSK
Mevcut olayın Sur’daki terör olaylarından kaynaklanmasının kuvvetle muhtemel olduÄŸunu vurgulayan mahkeme, terör bölgesinde yaÅŸamanın getirdiÄŸi bir riskin söz konusu olduÄŸu dikkate alındığında, bu bölgede yaÅŸayan ve bir kusuru bulunmayan davacının uÄŸradığı zararın sosyal risk ilkesi kapsamında karşılanmasının hakkaniyet gereÄŸi olduÄŸunu kaydetti. İçiÅŸleri Bakanlığı, Diyarbakır 1’inci Ä°dare Mahkemesi kararının yasaya ve usule aykırı olduÄŸu gerekçesiyle, Gaziantep Bölge Ä°dare Mahkemesi’nde itiraz etti. Dosyayı inceleyen 3’üncü Ä°dari Dava Dairesi, bakanlığını itirazını redderek, kararın kesinleÅŸmesine hükmetti.
AVUKAT ÖZDEMİR: KARAR EMSAL NİTELİĞİNDE
Şükrü Tarcan ve ailesinin avukatı Aydın Özdemir, yaralanma olayından sonra müvekkilinin yaÅŸamının tamamen etkilendiÄŸini belirterek, “Müvekkilim yaralandıktan sonra bir daha çalışamadı ve kalıcı sakatlık oluÅŸtu. Åžu anda bile yaÅŸamını tek başına sürdüremiyor. Mahkemenin isabetli bir karar vererek, mermi çekirdeÄŸinin Sur’dan gelip gelmediÄŸini ispat etme yükümlülüğünü idareye yükledi. Müvekkilimin aldığı manevi tazminat miktarı yetersizdir. Ancak bu karar benzer olaylar için emsal niteliÄŸindedir. Gerekçeli kararda vurgulanan ‘sosyal risk’ ilkesiydi. Dolayısıyla bu noktada idarenin doÄŸrudan sorumlu tutulması, kararın Ä°stinaf Mahkemesince onaylanması önemlidir” dedi.
