enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
DOLAR
32,2687
EURO
34,6617
ALTIN
2.397,48
BIST
10.336,50
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Diyarbakır
Parçalı Bulutlu
22°C
Diyarbakır
22°C
Parçalı Bulutlu
Çarşamba Az Bulutlu
25°C
Perşembe Açık
26°C
Cuma Az Bulutlu
23°C
Cumartesi Parçalı Bulutlu
24°C
DİYARBAKIR HABERİ
Dicle Üniversitesi Çocuk Eğitimi Uygulama ve Araştırma Merkezi (Çocuk Üniversitesi) ve Kadın Sorunları Uygulama ve Araştırma Merkezi (DÜKSAM) tarafından düzenlenen “Anne-Çocuk Etkinlikleri” serisinin bir parçası olarak gerçekleştirilen “Seramik Atölyesi”,  Konteyner Kent’te yapıldı. DİYARBAKIR GAZETE- Çocuklar, çeşitli seramik malzemeleri kullanarak kendi tasarımlarını oluşturdu ve boyadı. Bu süreçte, deneyimli eğitmenler tarafından hem...
07.05.2024
Dicle Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Özkan Çiga ve öğrenci Zeynep Ergin tarafından “Berceste Yapraklar” adlı konferans ve sergi düzenlendi. DİYARBAKIR GAZETE- İİBF Konferans Salonunda gerçekleşen etkinliğe Dicle Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Karakoç, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Ahmet Tanyıldız ve Prof. Dr. Ezeli Azarkan, dekanlar, öğretim üyeleri...
07.05.2024
Konut kredileri faizlerinin yüksek olması, Diyarbakır’daki emlak piyasasında durgunluğa yol açtı. 3 aydan bu yana yaşanan belirsizlikten dolayı takas dönemi başladı. Vatandaşlar evini, arabasını ve arsasını takas etmeye başladı. DİEMDER Genel Sekreteri Mazlum Odabaşı, 3 aydan bu yana emlak sektöründe yaşanan durgunluktan dolayı takas dönemine girildiğini belirterek, ” Yeni ev...
07.05.2024
Diyarbakır’da deprem sonrası ağır hasar alıp tahliye edilen 12 katlı bina, yıkım sırasında çöktü. O anlar, cep telefonu kamerasına yansıdı. DİYARBAKIR GAZETE- Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat 2023’teki depremlerde ağır hasar aldığı için tahliye edilen Kayapınar ilçesi Medya Mahallesi’ndeki 12 katlı bina, kontrollü yıkım sırasında çöktü. Çökmeyle çevreyi toz bulutu kaplarken,...
07.05.2024

Buğday’da büyük ayıp!

Buğday’da büyük ayıp!
REKLAM ALANI

Buğday ithal etmek zorunda kalışının nedenlerine değinen Yenişehir Ziraat Odası Başkanı Süleyman İskenderoğlu, “150 bin ton buğday ithal etmek zorunda oluşumuz büyük bir ayıp. Geniş ve verimli tarım arazilerimiz varken, kendimize yetmek şöyle dursun dışarıya tarımsal ürün ihraç edebilecek potansiyelimiz söz konusuyken, dışarıdan buğday satın almak akıl alır şey değil.” diye konuştu.

Yenişehir Ziraat Odası Başkanı Süleyman İskenderoğlu, buğday ithalatı ve yeni ekim sezonu ile ilgili değerlendirmelerde bulundu.

BÜYÜK AYIP!

TMO’nun 150 bin ton buğday ithal etmesini değerlendiren İskenderoğlu, “Toprak Mahsulleri Ofisi tarafından 150 bin ton buğday ithal edileceğini açıklandı. Ülkemiz tarımının potansiyeli düşünüldüğünde buğday ithal etmek zorunda kalmak aslında büyük bir ayıptır. Geniş ve verimli tarım arazilerimiz varken, kendimize yetmek şöyle dursun dışarıya tarımsal ürün ihraç edebilecek potansiyelimiz söz konusuyken, dışarıdan buğday satın almak akıl alır şey değil. Tarımsal potansiyelimiz çok yüksek ancak maalesef bu potansiyeli harekete geçirecek politikalardan yoksunuz. Gerek tarım arazilerimizin kullanımı gerekse de çiftçilerimizin bilinçlendirilmesi ve desteklenmesi konusunda daha yapacak çok işimiz olduğu kanısındayım. Çiftçilerimizin desteklenmesi, yeni tarımsal teknikler konusunda bilinçlendirilmesi ertelenemez bir görevdir. Çiftçilerimize yol gösterecek, üreticiyi teşvik edecek adımların devlet tarafından ivedilikle atılması lazım” diye konuştu.

BARAJLARIN BİTİRİLMESİ ÖNEMLİ

Buğday ithalatının yapılmak zorunda kalınmasının nedenlerine değinen İskenderoğlu, “Hani bir söz var; ‘Perşembe’nin gelişi Çarşamba’dan bellidir’ diye. Yani, bunun olacağı belliydi. Yöremizde yapımı süren Silvan, Kuruçay, Pamukçay barajlarının bir türlü tamamlanamaması, çalışmaların ağır ilerlemesi, tarımsal potansiyelimizin açığa çıkarılmasının önündeki engellerden biridir. Bu barajların biran önce bitirilerek tarım arazilerimiz sulamaya açılmalıdır. Şuan kuru arazilerde yaklaşık olarak 350 – 400 kilogram verim alınıyorsa bu sulu arazide 700 kilograma çıkabilmektedir. Yani, neredeyse sulu tarım ile kuru tarım arasında iki kat fark oluşmaktadır. Hal böyle olunca, arazilerimiz sulanınca biz ithal eden ülke değil de ihraç eden ülke konumuna gelebileceğiz. Silvan barajının bitmesi bir yılan hikâyesine döndü ve artık biran önce bu çalışmaların bitirilmesi lazım” şeklinde konuştu.

SULU TARIMA GEÇİLMELİ

Sulu tarıma geçilmesinin öneminden bahseden İskenderoğlu, “Barajların tamamlanarak biran önce sulu tarıma geçilmesi gerekiyor. Örneğin şuan bulunduğumuz Yenişehir ilçemizin Dokuzçeltik mahallesindeki sulu arazide geçtiğimiz sezonda 729 kilograma kadar verim aldığımız yerler oldu. Fakat hemen yanı başımızda DSİ kanalının üst tarafında sulanamayan arazide ise 300 kilogramlık bir verim almışım. 729 kilogram nerede 300 kilogram nerede? Şimdi Devegeçidi barajı olmamış olsaydı ve bu araziler sulamaya açılmamış olsaydı bugün bu arazide de en fazla 300 kilogram almış olacaktık. Yani, bu verim tamamen sudan kaynaklanıyor. O yüzden de biran önce barajların tamamlanması şart.  Sulu tarıma geçilmesinin ciddi anlamda istihdama da katkısı olacaktır” değerlendirmesinde bulundu.

TARIM ARAZİLERİ AZALIYOR!

Nüfusun gün geçtikçe arttığını ancak bunun aksine tarım arazilerinin sürekli olarak azaldığını belirten İskenderoğlu, “Ülkemiz genç bir nüfusa sahip ve sürekli olarak da bir artış içindedir. Haliyle de tarımsal ürünlere olan ihtiyacımız sürekli bir biçimde artmaktadır. Bugün 50 yıl öncesinin Türkiye’sinin tarımsal yöntemleri ile bu artan ihtiyacı karşılayamayız. O nedenle üretim kapasitemizi arttırmanın yollarına bakmalıyız. Nüfusumuz artıyor ama tarımsal arazilerimiz aynıdır. Yani, mevcut arazilerdeki verimi yükseltmenin yöntemlerini geliştirmeliyiz. Tarımsal üretimimizi daha nitelikli bir hale getirmek için gereken adımları biran önce atmalıyız. Ayrıca günden güne imara açılan tarım arazilerimiz var ve tarımsal alanlarımızda gün geçtikçe bir daralma söz konusu. Artan nüfus azalan tarım arazileri denkleminde bizim başka parametreleri devreye koymamız gerekiyor. Verili tarım alanlarımızı daha verimli hale getirmemizden başka bir yol yok” dedi.

ÇİFTÇİLER BİLİNÇLENDİRİLMELİ

Tarımsal üretimin arttırılmasında çiftçilerin bilinçlendirilmesinin altını çizen İskenderoğlu, “Tabii ki, çiftçilerimizin bilinçlendirilmesi bunun bir ayağıdır. Hangi yörede hangi ürün çeşidinden daha çok verim alındığından tutun da toprağın yapısına, topraktaki minerallerin durumuna kadar, gübre çeşidinden, tohum çeşidine her konuda çiftçilerimizin bilinçlendirilmesi olmazsa olmazdır. Mesela bölgemizde makarnalık buğdayda iyi verim alınıyor ama hangi çeşit makarnalık buğdaydan daha çok verim alacağını çiftçimiz bilmelidir. Bu konuda bölgede yapılan tarımsal araştırmaların bilgisi çiftçilerimiz ile sürekli olarak paylaşılmalıdır. Çiftçilerimiz bu konuda yönlendirilmelidir. Bunun yanı sıra sertifikalı tohum ekilmesi konusunda çiftçilerimiz teşvik edilmelidir” diye konuştu.

SERTİFİKALI TOHUM 1.95 TL

Sertifikalı tohum kullanılmasının yararlarına vurgu yapan İskenderoğlu, “Ben kendi payıma sertifikalı tohum kullanıyorum ve çiftçilerimize de bunu öneriyorum. Bu yıl ürünümü 950 Kuruştan sattım ama sertifikalı tohumu ise 1.950’den aldım. Yani, tam bir TL bir fark ödeyerek tohum aldım. Tabii ki, devlet ton başına 450 kuruş bir teşvik veriyor sertifikalı tohumda ama bence bunun daha da arttırılması lazım. Yani, sertifikalı tohum kullanan çiftçiye devlet en az 750 kuruş teşvik vermeli. Ben yaklaşık 4 yıldır bir kilogram dökme buğday ekemedim. Hep sertifikalı tohum ektim. Sertifikalı tohum verimde yaklaşık olarak % 15’lik bir artış sağlıyor. Sertifikalı buğdayın kalitesi de yüksek oluyor. Aslında bütün bunları dikkate aldığınızda ucuz diye sertifikasız tohum kullanmanın hiç de avantajlı olmadığını görüyorsunuz.  Yalnız devletin sertifikalı tohuma verdiği teşviki arttırmasını istiyorum. Çünkü çiftçilerimizin sertifikalı tohuma yönelmeleri için teşvikler hali hazırda yetersiz” ifadelerini kullandı.

TOHUMLARINIZI ÇİNKO İLE KAPLAYIN!

Buğday tohumunun ekilmeden önce çinko ile kaplanması gerektiğini belirten İskenderoğlu, “Şuan pamukta sertifikalı tohum ekmeyen üreticiye destek yok. Yani, eskisi gibi kara düzen, çırçırdan çıkan yağlı tohumu götürüp ekmişse devlet o çiftçiye teşvik pirimi vermiyor. Ben, pamukta olanın buğdayda olmasını tabii ki, istemiyorum çünkü alt yapımız henüz buna müsait değil. Tohumculuk sektörünün alt yapısı şuan böyle bir uygulamaya müsait değil. Şuan itibariyle ancak tohum ihtiyacımızın ancak yüzde 30’unu sertifikalı tohumdan karşılayabiliyoruz. Tohum demişken bir konuyu da belirtmek istiyorum; tohumlarımızı çinko ile kaplayarak mantarlara karşı korumalıyız. Mantar hastalığı buğdayı mahveder. Mantar hastalığının bulaştığı bölgedeki buğday sararıyor ve yavaş yavaş kurumaya başlıyor.  Yani, tohumlarımızı çinko kaplayarak mantara hastalığına karşı koruyalım. Ben bunu üç yıldır uyguluyorum ve çok memnumum” diye konuştu.

İLAÇLAMA VE GÜBRELEMEYE DİKKAT!

Yeni bir ekim sezonun başında çiftçilere uyarıda bulunan İskenderoğlu, “Ekim sezonu başladı ve ekimde en önemli unsurlardan biri de yeterince ve doğru bir şekilde gübre kullanmaktır. Tohumlar iyice ilaçlanmalı ve doğru gübre takviyesi ile ekilmelidir. Bu konudaki uyarılarımızı biz Ziraat Odası olarak çiftçilerimize zamanında yapıyoruz. Gerek kısa mesaj ile gerekse de sosyal medya üzerinden üreticilerimizi uyarıyoruz” dedi.

MAZOT VE GÜBRE DESTEĞİ EKİM SEZONUNDA VERİLİRSE DAHA İYİ OLUR

Son olarak çiftçilere verilen mazot ve gübre desteğine ilişkin konuşan İskenderoğlu, şunları söyledi: “Mazot ve Gübre desteğine gelince, bu yılki destekleri henüz alamdık çünkü bu destekler Şubat ayı sonunda yapılıyor. Önceki yıllardan bu yana yani, eski Tarım Bakanımız Mehdi Eker’le birlikte artı çiftçi desteklemesini ne zaman alacağını biliyor. Evet, şuan ekim sezonudur ve ekim sezonu başlamadan bu destekleme verilmiş olsa çiftçilerimiz çok daha memnun olacaktır ama en azından Şubat ayının son haftasında olsa da desteklerimizi alıyoruz. Yani, şuan en azından Şubat ayının sonunda alacağımız desteklemeye göre vadeli de olsa çiftçi gübresini, mazotunu, tohumunu alabiliyor. Gönül ister ki, çiftçi ekimini yapacağı zaman bu desteği alsın ama bu haliyle de idare ediyoruz. Buğday ’da destekleme ise dönüm başına 17 TL’dir.”

Ali Abbas Yılmaz / Özel(TİGRİS HABER GAZETESİ)

REKLAM ALANI
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

Vbet para çekme