Diyarbakır’ın Ergani ilçesindeki Çayönü Tepesi’nde, bu yıl yapılan kazılarda ilk Tunç Çağı’na ait 5 mezar daha bulundu. Son kazılar ile bölgedeki mezar sayısının 10’a yükseldiÄŸini belirten Kazı BaÅŸkanı Prof. Dr. Aslı Erim ÖzdoÄŸan, “Ayrıca elimizde bir tane tam kadın iskeletimiz var. Bunun daha fazla kadın için geçerli olup, olmayacağını daha fazla mezar açıp, cinsiyet tahlilleri yapıldıktan sonra belli olacak” dedi.
DİYARBAKIR GAZETE- Kırsal Sesverenpınar Mahallesi’nde birinci derece arkeolojik sit alanı olarak tescillenen Hilar MaÄŸaraları ile 500 metre kuzeyindeki Çayönü Tepesi, uygarlık tarihi açısından önemli noktalar olarak biliniyor. 1964 yılında baÅŸlayan kazı çalışmalarında M.Ö. 7500 ile M.Ö. 5500 yılları arasındaki döneme ait kalıntı ve buluntulara rastlandı. Bölgenin ilk buÄŸday, nohut, mercimek gibi ürünlerin ekildiÄŸi, koyun ve keçilerin de evcilleÅŸtirilerek avcılıktan yerleÅŸik hayata geçildiÄŸi yer olduÄŸu ortaya çıktı. 12 bin yıllık olduÄŸu deÄŸerlendirilen, ilk tarımsal faaliyetlerin baÅŸladığı yerlerden biri olarak kabul edilen ve neolitik dönemin izlerini taşıyan Çayönü Tepesi’nde, çalışmalar sürüyor. Bu yıl yapılan kazı çalışmalarında 5 mezar daha bulundu. Mezarlardaki cenin pozisyonundaki iskeletlerin ilk Tunç Çağı’na ait olduÄŸu belirlendi.
‘TOPLAM 10 MEZAR TESPİT ETTİK’
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Arkeoloji Bölüm BaÅŸkanı, Kazı BaÅŸkanı Prof. Dr. Aslı Erim ÖzdoÄŸan, bu yıl finansman sorunları da yaÅŸadıklarına dikkat çekerek, “Bu nedenle de işçi sayımızda bir düşüş yaÅŸandı. O nedenle Çayönü ölçeÄŸinde bir parça yavaÅŸ gidiyor. Onun için ağırlığımızı çanak çömleksiz neolitik dönem ile çanak çömlekli neolitik dönem arasındaki iliÅŸkiyi bir parça daha belirginleÅŸtirmek üzerine odakladık. İlk Tunç Çağı dediÄŸimiz, M.Ö. 3000- M.Ö. 2950’lerde baÅŸlayan bir süreç. Bu mezarlık alanın ne kadar geniÅŸ alana yayılıp, yayılmadığını görmek istedik. Bu sene, geçen sene açtıklarımız ile tespit ettiÄŸimiz 10 tane mezar var. Ayrıca elimizde bir tane tam kadın iskeletimiz var. Bunun daha fazla kadın için geçerli olup, olmayacağını daha fazla mezar açıp, cinsiyet tahlilleri yapıldıktan sonra belli olacak. Çanak çömleksiz neolitik evrede ise geçen sene bazı binaların duvarları belirmiÅŸti. Yeni olarak 2023’te 5 tane yeni mezar var. Mezarlık alanın yayılımını bir parça daha belli ettik. Daha sonra bu mezarlık alanın üstünü örten, vaktiyle ovanın ortasına doÄŸru akmış olan akarsuyun dip dolguları ile onu örten tabakanın iliÅŸkisini netleÅŸtirdik. Ondan sonra çanak çömleksiz neolitik çaÄŸa yeni geçtik” diye konuÅŸtu.
‘DAHA ÇOK İNSANIN GÖRMEK İSTEDİĞİ BİR YER OLACAK’
Ergani Kaymakamı ve Belediye BaÅŸkan Vekili Ahmet Karaaslan da Çayönü’nün 12 bin yıllık bir tarihe sahip olduÄŸunu hatırlatarak, ÅŸunları söyledi: “Bugün de Aslı Hocamın eÅŸliÄŸinde tekrar bir mezarda kalıntılar bulduk. 12 bin yıllık bir mezar. İçinde kolyelerin, bazı eÅŸyaların da bulunduÄŸu, insanın doÄŸduÄŸu ÅŸekilde, cenin ÅŸeklinde görülmesiyle oluÅŸan mezarlıklar. Tabii burada daha farklı yapılar da var. Ev ÅŸeklinde yapılarımız, eski tapınak olduÄŸu düşünülen yapılarımız. Burası bir hayatın olduÄŸu, avcı toplumdan yerleÅŸik hayata geçiÅŸin ilk baÅŸlarında olan bir yer. Çok önemli bir tarihe sahip burası. İnÅŸallah burası Çayönü’müz, turistlerin gelmesiyle daha farklı etkinliklerle, daha çok insanın ziyaret ettiÄŸi, daha çok insanın görmek istediÄŸi bir yer olacak.”